-
1 çıkmaz sokak
-
2 alt
1. subst/adj Untere(s), untere(r) Teil; Boden m (eines Gefäßes); (taban) Sohle f; unter-;alt bölüm Unterabteilung f;alt kat untere(s) Stockwerk;(bahçenin) alt köşesi die hinterste ( oder äußerste) Ecke (des Gartens);alt alta Eins unter dem Anderen;alt alta üst üste drunter und drüber;alt etmek unterkriegen; bezwingen;alt taraf Unterseite f;alt tarafı (on lira) weiter nichts als, nur (zehn Lire);alt yanı çıkmaz sokak es führt zu nichts;altına almak niederwerfen (im Kampf);sıkı kontrol altına almak einer scharfen Kontrolle unterziehen;altına etmek fam sich (D) in die Hosen machen;-in altında kalmamak nicht unbeantwortet ( oder unvergolten) lassen;bş-in altından kalkmak mit etwas fertig werden;altta kalmak unterliegen2. Ortssubstantiv -in altına unter A;masanın altına unter den Tisch (legen usw);-in altında unter D;masanın altında unter dem Tisch (liegen usw);-in altından unter D … hervor;masanın altından unter dem Tisch hervor (kommen usw) -
3 alt
\altı alay üstü kalay ( fam) oben hui, unten pfuimasanın \altı die untere Seite des Tischesmasanın \altında unter dem Tischbir şeyin \altını çizmek etwas unterstreichenbir şey bulmak için odanın \altını üstüne getirmek das Zimmer auf den Kopf stellen, um etwas zu finden2) ( giysi)\altına etmek ( fam) sich in die Hosen machençocuğun \altını değiştirmek dem Kind die Windeln wechselnbir işin \altından kalkamamak mit einer Sache nicht fertig werden könnenII adj Unter-, unter-\alt katta im Untergeschossköyün \alt tarafında unterhalb des Dorfes
См. также в других словарях:
alt yanı çıkmaz sokak — sonu gelmeyen, sonuç alınamayan işler için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük